14 Ekim 2025 Salı

Sesimi duyan var mı?

 Şimdi kendinize bir bardak çay koyun ve kendinizi en rahat hissettiğiniz sessiz ve sakin bir yerde oturun.Sıcacik çayınızı yudumlarken onun tadını ve sıcaklığını hissedin .Kapayın gözlerinizi ve kendinizle başbaşa konuşun.Kimseyi aranıza almadan ( anne,baba ,eş,çocuk ,iş, güç vs) sadece siz ve kendiniz.Arada sağdan soldan zihninize giren ses ve görüntülere aldırmadan kendinize odaklanin ve sadece onu dinleyin.Eminim uzun zamandir hiç başbaşa kalmadınız.Kendiniz dışında her şeye vakit ayırdınız,dinlediniz ama ya kendiniz .? O hep bir kenarda sizi bekledi ,sizin onu görmenizi,onun sesini duymanızı.Tıpkı kimse beni dinlemiyor,duymuyor, görmüyor dediğiniz durum var ya hani.İşte o içerideki siz var ya  o da  sizin için bunu düşünüyor aslında.Ne garip değil mi içteki ses dışarıdan yansıyor ve siz başkalarının sizi görmediğini düşünerek hayıflanıyorsunuz.Başkası yok sizden başka anlayın artık ,cidden yok.O başkaları dediğiniz herkes sizin zihnimizde yarattığınız görsel  algılar.Size var olduğunuzdan bu yana kodlanmış veriler.Ben varim ve diğerleri var .Sonra o diğerleri öyle çoğalıyor öyle çoğalıyor ki siz kendi varlığınızı ve tekliğizi o kalabalığın içinde kaybediyorsunuz.Yani aslında hepsi kuru gürültü, hiçbir tesiri olmayan ve sizin, varlığınızla var ettiğiniz şeyler..o gördüğünüz kalabalıklar, gürültüler,renkler , biçimler, olaylar,durumlar ,insanlar , düşünceler..Sadece ama sadece size yaşam boyu gerçek olduğuna inandırılmış şeyler.Tıpkı bir rüya gibi ,uyanana kadar her şey nasıl da gerçek öyle değil mi? Oysa rüyayı gören tek sizsiniz o an ve kimse yok  ama rüyanızda birçok kişi birçok olay yaşıyorsunuz . Uyandınız, nerede o insanlar ,yok;yaşanan bir olay da yok..Rüya deyip geçip gidiyorsunuz.İşte şimdi şu anda ve her an var olan sadece sizsiniz diğer her şey bir yanılsama bir zihin yansıması.Ve hayat öyle bir yer haline geliyor ki siz tekliğinizi unutup var sandığınız şeylerin etkisi altında kalıyorsunuz.Siz onları değil onlar sizi yönetiyor.Halbuki onlar yok ,kimse yok .Olan tek şey sizin bunun zihninizin yarattığı bir oyun olduğunu unutup kendinizi kaptırmanız.O dışımızdaki şeylerin tesiriyle yaşam boyu bitmeyecek sorunlar ,acılar, üzüntüler ve kaygılarla boş yere zaman geçirmeniz.Halbuki oyunu yazan da sizdiniz ve bunun bir oyun olduğunu unuttunuz.Sonra kendinizi kaptırıp gerçekmiş gibi agladiniz , üzüldünüz,kaybettiniz, kazandınız.Oyun yahu oyun bu.İzlediginiz bir film gibi düşünün,bazen kendimizi kaptırıp filmdeki oyunculara kızarız ya ,senaryoyu beğenmeyiz , rolü beğenmeyiz hatta üzülürüz,ağlarız ,güleriz ..Ne kadar da gerçektir o sahneler.Oysa oyuncuların gerçek hayatta o rolle alakası yok .Biz kime kızıyoruz ki , izleyici biziz ve o bir film sadece .İşte bu hayatta ,bizim dışımızdaki herkes ve her şey ,o film gibi.Orada bir oyun oynanıyor ve birileri film icabı bir role bürünmüş gerçekle ve bizimle bir ilgisi yok.Biz sadece izleyici olarak oradayız o kadar.Üzülmek ,ağlamak ya da gülmek hepsi ne kadar da anlamsız aslında.Anlamli olan tek şey onun bir film olduğunu bilip sadece izleyerek eğlenceli vakit geçirmek.Biz tam da bu noktada kaybediyoruz kendimizi, çevremizde yakınımızda olan insanlara olaylara bakıp onlara sanki gerçekmiş varmış gibi anlam yüklüyoruz bir de onlardan bir şeyler bekleyip olmayınca suçlayarak, öfkelenerek,şikayet ederek kendimize zarar veriyoruz.Boşluğa konuşuyoruz yani boş yani hiç . Öyle biri ya da öyle bir şey yok.Bir bakın bakalım hayatınıza kim.size sizin beklediğiniz ya da umduğumuz gibi davranıyor.Hep bir hayal kırıklığı.Neden? Nedeni basit.Çünkü o oyuncular bir filmin içinde sanki gerçekmiş gibi davranan ve yaşayan kişilerden ibaret.Seslensen seni duyar mı , üzüldüğünu , ağladığını ya da sevindiğini bilir mi .Bağır bakalım o filmdeki kişilere yapma böyle diye ,kimin umurunda ..Senden başka kimse yok gerçek olan.Sadece  ekran karşısında izleyici olan sen varsın.Biz ne yapmıyoruz o halde,izleyici olmuyoruz hayata karşı hep bir müdahale istediği ve hep bir duygu peşinde koşuyoruz.Sonuç , ellerimiz bomboş ve her şey bizim istediğimiz gibi değil olması gerektiği gibi olmaya devam ediyor ,edecek.Ben niye kendimizi üzülüyorum olmayan ya da değişmeyecek bir şey için.Ben değiştireyim kendimi o zaman diyeyim ki ben ne yapıyorum yahu altı üstü bir film banane kim ne yaparsa yapsın ben izleyeyim sadece şurada iki saatlik keyifli vakit geçireyim kendim için.Kendimi mutlu etmek için buradayım.Yani şu hayatımı kendim mutlu etmek keyif alarak huzurla yaşamak istiyorsam seyirci olacağım o kadar.

Nerede kalmıştık? Çay elimde kendimi aldım karşıma konuştuk uzun uzun ve dedim ki kendime :Kim var bizden başka ha dostum ?.Gel bir film izleyelim birlikte ve hoşça vakit geçirelim.Bu dünya bir oyun sahnesi ve burada gerçek olan tek şey izleyici olduğunu bilendir.

Şimdi deyiverin bana ,sizi kim üzebilir sizden başka .Başkasi yok ki !? 

Sesimi duyan var mııı?? 

Yok..

Sadece sen kendi sesini duyarsın başkası dediğin  kör ,sağır ,dilsiz bir hiçlik..Hıçte aradığını bulamazsin ancak içte bulursun. Dışı seyret, içi zikret( fark et) ..!!!



Çayınızı ve kahvenizi elinize alıp sadece izleyin olup biteni.Kimse size dokunamaz ,kimse size zarar veremez,üzemez ve de kızamaz çünkü onlar yoklar.Onlari var eden zihni uzaktan seyredip geçmedikçe ne acımız biter,ne beklentimiz ne üzüntümüz.Herkes yesin birbirini sen keyfini çıkar hayatının.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sesimi duyan var mı?

 Şimdi kendinize bir bardak çay koyun ve kendinizi en rahat hissettiğiniz sessiz ve sakin bir yerde oturun.Sıcacik çayınızı yudumlarken onun...