Öz eleştiri





Eleştiri dediğimiz şey bir konu ya da durum hakkında öne sürdüğümüz olumlu ya da olumsuz düşüncedir.Bizler bu ifadeyi daha çok olumsuz manasıyla bilir ve değerlendirmeyi de o şekilde yaparız genelde.Konunun olumlu ve müspet  tarafını es geçeriz.Birine çirkin olduğunu söylemek de güzel olduğunu söylemek de bir eleştiridir.Ama nedense güzeli değil de çirkini söylemeye daha meyilliyiz.Guzeli görmek daha çok işimize gelirken güzel şeyler söylemekten imtina ederiz
Şahsen eleştiriyi pek sevmeyen daha doğrusu beceremeyen biriyim.Yapmam mı , evet yaparım ama tercih eder miyim, genellikle hayır .Elestirmeyi de sevmem eleştirilmeyi de.😉Ama eleştirildiysem de muhatabım bilmese de dikkate alırım.Tabii bu eleştiriyi kimin ne amaçla yaptığı da önemli.Daha çok öz eleştiri yanlısıyım.Hatalarimi yanlışlarımı kabul etmediğim zamanlar olur ama kendimle mutlaka konuşurum ,yüzleşirim. Eleştiri aldığım zaman cirkeflesmem ,çirkinleşmem evet ufak bir itirazım olur ve hele haksızsam  açıktan alırım konuyu derhal.
Bu yazıyı yazmaktaki amacım da buydu: Öz eleştiri.
Bunu ne ölçüde başarabiliyoruz bunu merak ediyorum.Dedigim gibi ben hemen hemen her günün sonunda bir durur düşünürüm mutlaka.Bugün neler oldu ?Ben ne düşündüm, ne hissettim, ne yapmalıydım, ne yapmamalıydım.Bu bana iyi gelir çünkü bunu dürüst,şeffaf ve tarafsız  bir biçimde yapabilirsem kendimi de karşındakini de çok çabuk affeder ve daha kolay anlarım.Eger bunu yapmazsam -varsa eğer-  kırgınlığım uzar, öfkem beslenir,ruhum daralır,yüzüm asılır ve enerjim düşer.Kendimi mutsuz etmiş olurum ,ki bu çevremi de etkiler.Dolayisi ile sonu gelmez bu kısır döngü içinde devam edebilir.Bunun olmasını istemediğim için mutlaka kendimle yüzleşir gerekiyorsa hesaplaşırım.O gün bir kusurum olduysa kendimi affetmeden
uyuyamam.İnsan mükemmel değil nihayetinde bunun farkında olduğum için de çok da yüklenmem kendime.Bilirim ki her hata bir fırsattır ;kendimi ,hayatı tanımaya anlamaya.O günkü deftere yazılan yazılır ;eksiler ,artılar toplanır; muhasebe yapılır .Giden gider, kalan kalır ama  sonu mutlaka bir kâr olmalıdır.Her kalanı bir deneyim ve kazanç olarak hesaba katmam gerekir ki bir faydası olsun.
Ama bazen bunu beceremedigim,iyi hissetmedigim, kendimle yüzleşmekten korktuğum zamanlar da olur.Bu  kısa bir geçiştir bilirim.Her şeyden  kaçsam da kendimden kacamayacağımı bildigim için de geç de olsa aynayı tutarım yüzüme ve zorla bakarım ve çıkarırım içimi dışıma.Kimseye itiraf etmesem de kendime mutlaka itiraf ederim gördüğüm gerçeği.Ne olur dersiniz ? Acı duyarım, utanırım,pişman olurum,af dilerim,affa sığınırım.İçimde hem suçlunun hem mağdurun tarafı  olarak  bir mahkeme kurarım.Yargılarım,delillerimi sunarım yetmiyorsa o anlık cezamı çeker sonunda da affederim. Eğer kendimi affetmezsem bilirim ki hep bir suçlu ararım ve affedici de olamam .İnsanın kendine bunu yapması kolay değil,hep masum olmasi da mümkün değil.Çünkü insan iyi ve kötü tarafları ile bir bütündür.Bu iyi ve kötünün savaşı ise eğer kötüyü de mağlup etmek öncelikle benim iç savaşımdır.Disaridaki savaş ise icindeki savaşta kötülüğe mağlup olup bunu görmezden gelenlerin işidir.Yani içteki savaş bitmeden diğeri de bitmez.En hakiki ve çetin mücadele insanın kendini anlama arayışı içinde gerçekleşir.
Birini tenkit etmeden, yargılamadan önce karşımızdakine değil önce kendimize bakalım sonra varsa bir diyeceğimiz diyelim.Ki bunu yaparsak söyleyecek de bir şey kalmamış olacak.Zira eleştirdiğimiz şeyi mutlaka biz de bir kez olsun yapmış olduğumuzdan bunu hatırlayıp susacağız büyük ihtimalle.O halde eleştirmek gerekiyorsa işe kendimizden başlayalim.Öz eleştiri; öz yaşam becerimizi geliştirir, duyarlılığımızı artırır,sezilerimizi keskinleştirir  ,kendimizi ve hayatı daha anlamlı  kılar.

*Anlamayı bilmeyen anlaşılmayı beklemesin aynaya bir kez olsun bakmamış kişi de ben buyum demesin



Bahar B.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler