NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ
NAZIM HİKMET 'İN en güzel şiirlerini sizler için seçtim
BENCE ŞİMDİ SEN DE HERKES GİBİSİN
Gözlerim gözünde aşkı
seçmiyor
Onlardan kalbime sevda
geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen
yor
Çünkü bence şimdi herkes
gibisin
Yolunu beklerken daha dün
gece
Kaçıyorum bugün senden
gizlice
Kalbime baktım da işte
iyice
Anladım ki sen de herkes
gibisin
Büsbütün unuttum seni
eminim
Maziye karıştı şimdi
yeminim
Kalbimde senin için yok bile
kinim
Bence sen de şimdi herkes
gibisin
HASRET
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek
istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara
gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri
doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün
olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm
mukadder;
Ben sularda batan bir ışık
gibi
sularda sönmek istiyorum!
O MAVİ GÖZLÜ BİR DEVDİ
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir
evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu
dev.
Ve elleri öyle büyük işler
için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük
yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü
deve,
girdi zengin bir cücenin
kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü
dev,
dev gibi sevgilere mezar bile
olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev..
TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ
Tahir olmak da ayıp değil Zühre
olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de
ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre
olabilmekte
yani yürekte.
Meselâ bir barikatta
dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe
giderken
meselâ denerken damarlarında
bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre
olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de
ayıp değil.
Seversin dünyayı
doludizgin
ama o bunun farkında
değildir
ayrılmak istemezsin
dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun
diye
elmanın da seni sevmesi şart
mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi
artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi
Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre
olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de
ayıp değil.
SENİ DÜŞÜNMEK
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi
bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
SEVİYORUM SENİ
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde
uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer
gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar
gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer
gibi
İstanbul\'da yumuşacık
kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler
gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
EN GÜZEL DENİZ
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır,
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşayamadıklarımız,
Ve sana söylemek istediğim en
güzel söz:
henüz söylememiş olduğum
sözdür...
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut, içim
dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane
Parkı'nda,
budak budak, şerham şerham
ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne
polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane
Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi
kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi
tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm,
yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz
bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana,
İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir,
şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni,
İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar,
çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane
Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne
polis farkında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder