Deliliğe Övgü

 



Bugün doktora gittim, baktı ,iyisin dedi ; acaba dedim rahatsızlığim stresten mi?Bu devirde stresi olmayan mi var  ,olmayan da delidir zaten dedi ,durup bir düşündüm 🤔

Bunu bir bilim insanının söylemesi de ayrı ama insana tuhaf bir rahatlama da vermiyor değil 😒Eee doktor da stresli  demek ki ve o da bunu normal görüyor ben de stresten mi diye sorup tıbbi bir cevap bekliyorum ,evet streslisin ama bu çok normal bacım rahat ol,hepimiz aynı gemideyiz..ohhh be rahatladım..:))

Hangimiz normaliz ki doktor bey!?:(

İşte bu deliliğe övgü..✔️

O zaman dedim delirsin herkes azıcık, ki zaten pek azımız o sınırdayız hatta sınırı çoktan aştık.Tertemiz delirdik veya delirmek üzereyiz.

Neden olmasın ki ? Hem demişler akıllı olup dünyayı sırtında taşıyacağına deli ol da dünya seni sırtında taşısın..O zaman kimse seni kuyuya attığın taştan sorumlu tutmaz , içinden geleni- ayarı da kaçsa-  uluorta söylemeden hayiflanmaz, eleştirmez, yargılamaz.Delidir der geçerler.Kimseye açıklamak zorunda da kalmazsın ve  neyi neden yaptığını da ama en tuhaf olanı  şu:

Senin deli olman kendilerinin ne kadar normal olduğunun da bir göstergesi sayılır güya!?

Hangimiz daha deliyiz , soru????

Sen delisindir onlar akıllı,onlar özgürdür çünkü iradeleri var ama senin yok ,onların tahtaları yerli yerinde senin eksik.. Dünyanın da epeydir çivileri yerli yerinde ama sen oynatmışsın -çivileri yerinden!!- ondan senin varlığın herkes için tuhaf,acınasi ve dokunulmaz..

Deliler tutsaktir ama biz özgürüz öyle mi ? 

Asıl delilik özgürlüktür,sınırların ötesidir, görünmeyeni görmek,aklın ve adaletin temel yasalarindan muaf olmaktır.Kalbin ifşasıdır belki de.

Erasmus da "Deliliğe ôvgü "yapıtında insanoğlunun zincirlerinden kurtulup saf özgürlüğe ulaşmasını deliliğe borçlu olduğunu anlatmaya çalışmıştı sanırım..

Tabii ben bir Erasmus değilim ama benzer şeyler düşünmüş olmamız şaşırtıcı değil yüzyıllar geçse de düzen aynı düzen insan aynı insan ve  netice olarak  aklın yolu bir yoksa deliliğin mi ?🤔akıl coğulcudur çünkü "her neyse" deyip bir sınır koyayım yine istemsiz.🙈Bak işte anlatmak istediğim tam da buydu .😂

(Burayı bir daha düşüneceğim kesin✔️)

Peki hangi tür delilik bahsedilen ?

Kimimiz deliyim ben der de hangimiz aklı başındayız ki ,doktor bey haklı.Bu kanun ,bu düzen, bu sistem icinde bu hayat hangimiz için özgürlüğü vadedebilir?

Hep çok düşünmekten oluyor bunlar oysa hepimiz bir çerçevenin içine belirli bir resmi yerleştirmek için uğraşıp duruyoruz ;neden, neyi  düşünüp duruyoruz ki bu kadar değil mi? 

Güzel bir söz var hani biliriz hepimiz ,çok da severiz eminim hatta profilimize ekleriz hayatt mottosu olarak..

"Su akar yolunu bulur "

Şimdi bu ne demek dersek özeti her şey olacağına varır.Olacagı ne dersek de ne yaparsan yap sonuç değişmez bu sistemin algoritmasında.Kural belli,düzen belli,rol belli,yer belli zaman belli.

Kendimize hizmet etmek değil bu dünyada yüklendiğimiz rutin görevler.Kendimize hizmet bu sınırların ötesinde ,var olan algının ve algoritmanın ötesinde bir gerçeklikle açıklanabilir.

Her şey belli bir düzende akıp giderken arada görünmeyen ayrıntıları kaçırmamak belki de en akıllıca olan yoksa diğer her şey büsbütün bir delilik ve kronik bir körlük.

Şimdi normal olan bizim 7-24 yaptığımız rutin ve sıradanlaşmış işlere gösterdiğimiz bağlılık ya da birçoğu bize ait olmayan standart  sorumluluklar mı  yoksa bu sistemde bir delik açmak yahut  akıntıya karşı kürek çekmek mi?

Şaka bir yana delirmek de kolay değil öyle hani" delirtmek de parayla bu devirde" diye söyleniyor  ya tabii bu işin esprisi ..:) ama gerçekten insan iş ,uğraş ve maddi sıkıntılar içinde kendi sınırlarını zorlayıp da çılgınlık yapamıyor.Hepimiz "delirceğim yeter "diyoruz ama deliremiyoruz çünkü sorumluluk çizgisi bizi bundan alikoyuyor çok şükür. Ama en kötüsü de mümkün ,haberlerde duyuyoruz insanın deliliğin ötesinde şuursuzca  neler yapabildiğini.Bu, burada bahsettiğimiz türden bir deliliğin işareti değil elbet.Ben, yaşamın kıyısından ufkun ötesini gôrebilenleri kastederek deliliği övgüye değer buluyorum .

Sonuç olarak diyorum ki ne gerek var bunca yorgunluğa ,dizginleri sımsıkı tutmaya çalışarak sınırları belirlemeye.Gerçek  dediğimiz sınırların ötesinde,her gün aynı manzaraya bakmıyor olduğumuzu aynı yolu yürümüyor olduğumuzu aynı yüzleri görmüyor olduğumuzu bilmektir.

"Nereye bakalım yahu ,her gün birbirinin aynısı "diyorsunuz belki de  ama işte bu düşünce bile bir tutsaklık alameti..

Halbuki deli hep aynı tiratı söyler ama her an farklı bir tiyatro izler.Hürdür,kendi hikayesinin kahramani ,kendi filminin senaristidir.Kimseye zararı yok üstelik ,kendine bile ..

Diyeceksiniz neden deliliği övüyorsun? Övmüyorum aslında doktor bey de öyle söyleyince  akıllıca olan ne tam olarak onu çözemedim ?

Bilim ve teknoloji bizi yapay zeka türevi sanal bir dünyaya zorlayıp gerçekliği sorgulatırken, şu dünyada  akıl işi bir şey kaldı mı ki diye düşünmeden edemiyorum.!??

Belki de bir gün  nerede olduğumuzu ayırt edemediğimiz rüya mı gerçek mi dedirten yapay bir gerçekliğin içinde bulverecegiz kendimizi.

Akıl  arayanlar  için, al sana artırılmış delilik !.:)))



Bahar Baydan..











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler