Hayatı seviyoruz ama zarif bir dokunuşla,taze bir gülüşle,içten bir bakışla,yepyeni ve hatırına toz konmamış sôzlerle titreyen dudaklarda can bulan o hayatı.
Ne bu kalbin ne de geçen zamanın bir yedeği yok..Rastgele seçilmiş ya da ezbere cümlelerle dile gelen sevgilerin bir ederi yok gönülde ve bir sevgiye adanmamış telaşların bir hükmü yok zamanda. Böyleysine nadide bir yaşamın kıyısına oturup da güzelliğini seyretmemiş kimseler için uğraşmak ne nafile bir gayret.
İstemeyiz, uzak olsun ufkumuzun önünde binalar gibi yükselen o taş yığını kalpler..Hayat okulundan, tek bir satır okumadan mezun olmaya çalışandan; kendine esir iken taht'a kurulandan , tatlı dil bilmeden muhabbet arayandan ,mert olmadan meydan okuyandan hiçbir şey beklemiyoruz artık.Hepiniz ait olduğunuz yerde kalın ama bizim dünyamıza kirli gözlüklerinizle bakıp da kusur aramayın. Ayaklarınızın altında çiğnemeyin hayâl ile umut ile aşk ile işlenmiş dünya atlasımızı.Cesaretiniz varsa gidin o çorak bahçenize siz de rengarenk ve mis gibi çiçekler ekin;belki yeşerir, canlanır, gülümser size de o şikayet ettiğiniz dünya tarlanız.Bilmiyorsanız bahar gibi yaşamayı kimsenin bahçesini tarumar etmeyin ,fırtınanız ve ayazınızla.O bahçe, çiçekler, ağaçlar ve esip geçtiğiniz o toprak sahipsiz değil.Ne olur dokunmayın artık o dikenli ve kaba ellerinizle ,yıkmayın gönül sarayımızı,sultanımızı incitmeyin ,onun sedef göğsünde uyuttuğu incileri koparırsaniz bilin ki sizin içinizde de kıyamettir kopacak olan.
Niyetiniz varsa hayatı insanca yaşamaya buyurun,değilse kibrinizi de alıp gidin kendinize en yakın yere..
Bırakın bizi kendimize..
Gölge etmeyin yeter ,
Biz bize yeteriz..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder