PERFORMAN-PROJE ÖDEVİ DERGİ İNCELEME ÖRNEĞİ

 

                                               DERGİ İNCELEME ÖRNEĞİ



KAFA DERGİSİ

Okuması keyifli, nostaljik bir sayı…

Evet nostaljik,  Kafa dergisinin sinema özel sayısı..

Kapağında Kill Bill filminin ana karakteri bize bakıyor , insanın gardını alası gelmiyor değil .

Bana kalırsa daha iyi bir filmin kapağı olabilirdi. Tabi burada iyi kavramı da göreceli..

Mesela bir Godfather filminin kapağı fena olmazdı veya bir Fight Club. Belki de renkli , dikkat çeken bir kapak olmasını istediler , Kill Bill’ de de yoğun bir sarı renk hakim , bağırıyor.  Belki de bu korona günlerinde fazla içimize kapandık, maddi ve manevi olarak üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir dönem,  belki bu yüzden bir Godfather kapağı içimizi karartabilirdi.  Bu açıdan düşündüğümde Kill Bill’ in film kapağı, daha cıvıl cıvıl, enerji dolu ,ferah..

Belki de renkleriyle bize yaklaşan yaz mevsimini, karanlıktan aydınlığa çıkışı hatırlatıyor.

Tünelin sonundaki ışık..

Yaşamakta olduğumuz Covid sürecinde daha mantıklı bir konsept olamazdı.






OT DERGİSİ

Sinema konsepti…

Dergi bize bu sayısında evde kalın,  film izleyin , bir şeyler okuyun diyor. Bu dönemde yapılacak en iyi aktivite bu diyor .

Dergide çok güzel filmler var ,bir çoğu da sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış,  Oscar almış filmler.

The Godfather, Star Wars, Fight Club ,Rocky, Esaretin Bedeli , Yol, Selvi Boylum Al Yazmalım  .. liste böyle devam edip gidiyor.

Belki de hepsini izlediniz ama öyle güzel değinmişler ki , tekrar izleyesiniz geliyor,  film izleme isteği canlanıyor,  tam bir nostalji sayısı..

Benim içinde bir kazanım oldu. Film izlemeyi severim fakat düzenli bir izleyici değilim.  Film kültürümün yeterli olmadığının farkındayım.

(Bu özeleştiriyi her zaman yaparım )

Bu sayıda gördüğüm Esaretin Bedeli dikkatimi çekti. ( evet , doğru bu zamana kadar izlemedim.) Daha evvel pek çok kez duyduğum bu filme dergiyi bitirir bitirmez başladım.

Ve doğru.. keşke çok daha önce izleseymişim dedim. Suçsuz yere hapise giren bir bankacı, başlarda yaşadığı zorluklardan sonra hapishanenin kilit bir ismi olur. Gardiyanlarından müdürüne kadar herkes vergi işlerini ona sorar olur. Diğer taraftan hükümete defaatle yazdığı mektuplar netice verir ve hapishanede mükemmel bir kütüphane oluşturur. Bizim bankacı fazlasıyla göze girmiştir.


Tabi bu göze girme diğer taraftan onu görünmez kılar ve gerçekleştireceği müthiş kaçış planını oluşturur. Ayrıca hapishane müdürünün de sonu yaklaşmaktadır . En üzücü tarafı ise senelerce mahkum olan insanların zamanla dışarıdaki hayattan korkar olması, serbest kaldıklarında hayata adapte olamayıp kimisinin intihara sürüklenmesi. Esaretin bedeli olduğu gibi belki de özgürlüğünde bir bedeli bir sorumluluğu olabilir.

Tek kelimeyle mükemmel bir film..

Kafa dergisinin bu sayısıyla beraber kendime bir film listesi oluşturdum,  sanırım film alışkanlığı ediniyorum.  Güzel bir kazanım..



ALINTIDIR.








Abi Bana Bi Ot Ver!!

Kafka Okur’dan sonra şimdi de Ot dergisi…

Dergi okumaya hızlı bir şekilde başladım. Bu akşam itibariyle de Kafa dergisiyle devam edeceğim.

Ot dergisi de diğerleri gibi gözlerimize aşina…

Kitapçıların vitrinlerindeki amiral gemilerinden, mizahın, edebiyatın soluk aldığı, kalem oynattığı, gündeme dair zarif dokunuşların hissedildiği bir mecra…

Mayıs-Haziran sayısı da bu teşbihleri kanıtlar nitelikte..

Sayfayı çevirdiğimizde bizi Albert Camus karşılıyor.  Onun absürt diye tanımladığı hayatı, Korona günlerinde tekrar gündeme gelen Veba adlı eseri, Nobel edebiyat ödülünü alması, yine erken yaştaki kendisinin ifadesiyle absürt ölümü.

Albert Camus, hayatın anlamsızlığını vurgulamaktadır. Ölümün olduğu bu anlamsız hayatta bütün bu debelenmemizin sebebi nedir? diye sorarak bizleri düşünceye sevk etmektedir.

Derginin devamında Ahmet Hamdi Tanpınar ile Orhan Veli Kanık’ı bir kayıkta görüyoruz. Dostluğun zarif bir hatıra fotoğrafı…

Ahmet Hamdi Hoca, Orhan Veli onun öğrencisi ve zamanla dostluğa terfi eden güzel muhabbet.

Sonra aniden bir Ankara polisiyesinde buluyoruz kendimizi. Karşımızda tabi ki Behzat Ç.  Yine karanlık yerlerde, karanlık hayatların kavgalarında, absürtlüğünde ve sahnede bir kadın. Acaba aralarında neler oldu?

İşte bu şekilde heyecanla devam ediyor. Hepsini yazmak isterdim ama bu bir köşe yazısı değil. Belki bir gün onu da yazarım.

Devamında Arzum Onan ve Haluk Levent Ahbap platformu hakkında yapılan röportajlar…

Polisiyenin önemli isimlerinden Adger Allen Poe’nun zorlu hayatı ve ölümünden sonra kavuştuğu ün. Şarap tadımıyla ilgili renkli bir yazı ve yaşadığımız korona günlerinde evde yapılabilecek 50 öneri yer alıyor.


 

ALINTIDIR.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler