Ahmet Arif'in "Hasretinden Prangalar Eskittim"şiirinin hikâyesi .

 Ahmet Arif'in "Hasretinden Prangalar Eskittim"şiirinin hikâyesi ..✍️

Ahmed Arif’in büyük bir aşkla sevdiği, ancak aşkına asla karşılık bulamadığı Leyla Erbil’e yazdığı güzel sözler ile dolu mektuplarının derlemesi olan Leylim Leylim kitabı kadar şiirlerinde de bu aşkın izlerine rastlamak mümkündür. Arif’in tek şiir kitabına da ismini veren" Hasretinden Prangalar Eskittim" bunun en iyi örneklerinden birisidir. Ömrünün büyük çoğunluğunu hapishanede geçiren Arif yine hapisteyken kâğıda döktüğü bu şiirinde  Leyla Erbil’e  seslenir.


🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗

Seni, anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.

Seni anlatabilmek seni,

Namussuza, halden bilmeze,

Kahpe yalana.


Ard-arda kaç zemheri,

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.

Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana

Bir bu yana...


Seni bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara,

Akan yıldıza,

Bir kibrit çöpüne varana,

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş bir kibrit çöpüne.


Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamdan,

Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,

Seni anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

Üşüyorum, kapama gözlerini..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler