Tasavvuf nedir ?

 

Tasavvuf üzerine 



Tasavvuf ,Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmaktır.Muhddin İbn’ül Arabi’nin ortaya koydu’’ vahdeti vücut’’ (tek varlık)inancının tahkikini sağlayan usul ve esaslardır.İnsanın Allahtan razı ve onun  razı olduğu bir kul haline gelmesidir.Ölmeden evvel bedeni dünyevi  istek ve arzulardan yani nefsin boyundurluğundan kurtarıp gerçek yaşama ,sonsuz yaşama geçmektir.Buna ölmeden evvel ölmek denir.Bu bir ızdırap değil bir kurtuluştur ,manevi bir ölüm ama mutlak bir var oluştur.İşte tasavvuf insanın kendi hakikatini görmesine yardım etmek için ona yol gösteren bir kılavuzdur .Allah’ın ahlakı ise sevgiden,saygıdan,edepten ,hoşgörüden ,alçakgönüllükten  gecer.Bu güzel bakmak,güzel görmek ve yaşadığını Allah nazarıyla anlamak ve anlamlandırmak demektir.İyi(ihlas sahibi) insan olmaktır.Allah’ın boyasına boyanmak ve onu her surette en başa koymak ve her seyin içine katmaktır.Böylece kendinden(nefsinden) hiçbir şey kalmayıncaya kadar onunla dolmak ve ona karışmaktır.Bunun için kutsal kitabımızda bizlere emir telkin ettiği güzel huylarla huylanmak ve arınmak gereklidir.Öncelikle insanoğlu kusursuz bir varlık olmadığını bilerek Allah’a yönelmeli ve tövbe kapısını terk etmemelidir.Allah en büyük yardımcı ve en yüce dosttur.Her daim tekamülüne yardım edecek surette kullarına muamele eder.İşte tasavvuf bu tekamülün gercekleşmesi ve insanı vahdet-i vucut denen bir’lik içinde biz bilincine ulaştırmayı amaç edinir.Çünkü Allah indinde ve lafzında ben demek yoktur,biz vardır biz olmak vardır.Hayatı var eden o tek nefes içinde bir soluk olduğumuzu bilip hakikatin içindeki yerimizi anlamaya çalışmak gerekir.

İnsanoğlu hırslıdır,bencildir,açgözlüdür,kıskançtır ve zalimdir.İşte bu huylar insanı efsele safilin denilen ,hayvandan bile daha aşağı olan o mertebeye çeker.Burada maksat hayvanı kötülemek değil insanın aslen tüm canlıların en üstünü olması bakımıdan düşünerek söylenmiştir.Ama hayvan  sadece içgüdüsel olarak hayatta kalmak ve var oluşa hizmet  için kendine emredilen davranışlarda bulunurken insan onu hayvandan üstün kılan akıl ve iradeyi kötüye kullanarak diğer canlılardan daha acımasız bir varlık haline gelebiliyor.İşte bu nefsi arzuların esiri olan insanı yaradılışına haiz olan mertebede değil daha aşağılara düşerek kendi hakikatini görmekten men ediyor.

Tasavvuf bizi kendimiz olmaya,özümüze dönmeye ,Allah’ı tanımaya ve ona varmaya davet eden ve bize bu konuda mürşitlik eden bir anlayışın temelini oluşturur.Bunu da kalp ,duygu , düşünce ve irade eğitimi ile yapar.Bizlere hal ehli yani kamil insan olmanın anahtarını verir.O kapıyı açıp hakka ve hakikate varmak  için seyr-ü suluk (insanı hakka ulşatıran yol)ettirir.

Tasavvuf hayatta anlam arayan ve kendini bulmak isteyen insanın aradığı cevabı ona verecek olan yegane yoldur .Çünkü insan her neye sahip olursa olsun her zaman içinde dolduramadığı o boşluk içinde oradan oraya savrulup duracaktır. İnsanın özü  de onu ait olduğu yere götürmek için peşini bırakmayacaktır.Bu arayışta olmayan ya da  olup da yolunu bulamamış insan maalesef daimi bir pişmanlık  ve ızdırap içinde yaşamını sürdürecektir.

İnsanın aynası rabbidir ve o ayna insanın gönlündedir ve dahi insan nereye yüzünü nereye dönerse Allah’ın yüzünü orada bulacaktır. Her şartta ,surette,durumda ve mahalde muhatabımız sadece ve sadece Allah’tır.Bu sebeple her nevi canlıya muamelede bu hakikati bilerek hal almak gerekir.Bunu bilmek ve anlamak bizi ona götürür işte.Yoksa isimler ve cisimler birer illüzyondur.Aslolan Allah’ın varlığı ile tüm evreni ihya ediyor oluşudur.Gayrısı hayaldir ,boştur ve anlamsızdır.


Bahar Baydan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler