Maslow 'un piramidine göre konumumuz

 





Ahh Maslow ! Şu piramidin en tepesinde olabilirdik ,Turgut Uyar'ın dediği gibi hepimiz göğe bakabilirdik.:)

Ne yazık ki pek çoğumuz zirveyi görmeden göçüp gidiyoruz oradaki  manzarayı ve konumumuzu göremeden..:(

İnsan ilkel bir varlık olarak dünyaya gelir ve öncelikli amacı beslenme ve barınma yani hayatta kalmak üzerinedir.Bu piramidin en alt basamağıdır.Yani temel ihtiyacların karşılanma basamağı.Çünkü bu olmadan diğer olasılıkları düşünmek bir üst seviyedeki ihtiyaca odaklanmak mümkün olmaz.Tüm canlıların öncelikli amacı hayatta kalmaktır.

İşte insanın her basamakta beklenen ihtiyacı karşılaşmazsa ömrünün sonuna kadar kaldığı eşikten ötesine gidemez ,sürekli eksik kalan  kısımları tamamlamaya odaklanır benliği.Cok fakirlik çektiyse,aç kaldıysa,evsiz kaldıysa ya da bu barınak asgari ölçüde ihtiyaca cevap vermediyse insanoğlu ömür boyu bununla uğraşır.Zengin olmak , çok para kazanmak,istediği gibi bir ev almak ve orada yaşamak  ideali kurar.Zengin olur yetmez, aynı sıkıntıları yaşamak kaygısı ile cimrileşir ,durmadan biriktirir.İmkani olursa değil bir ev onlarca ev alır, çünkü o konuda doyurulmamış ,ihtiyacı giderilmemiş.Sonuc olarak yaş 70 olur ama  halen piramidin başlangıç noktasındaki yerini arar.Gereken zamanda yapılmamış olanlar , karşılanmamış ihtiyaçlar ,giderilmemiş hevesler sonrasında kalan boşlukların doldurulmasına da müsaade etmez.

Sevgi mi görmedi insan,o yeterince almadığı sevgi için ömrünü harcar.Ya sevilmek için kul köle olur birilerine ya da o sevgiye sahip olanlara düşman olur içten içe.

Tüm bunlar birer kisilik bozukluğudur işte.Eksigi de sorun fazlası da . İhtiyaçtan az ya da fazla bulunan her şey yük olur,sorun olur sıkıntı yaratır .

Saygı mi görmedi çok fena.Genellikle  o saygıyı edinmek için türlü yollar dener ,despot olur,hükmetmek ister herkese  bunun için de belli bir makamı temsil etmek arzusu duyar bu eksikliğini tatmin etmek için .Böylece onu sevmese de saygı gösteren,önünde eğilen , sözünü dinleyen birileri olsun diye  emredebilecegi bir meslek, bir unvan edinir. Bu tür insanlar o kadar çok ki.Allah onların zulmünden korusun..

Buraya kadar bahsettiğim durumlar  ihtiyaçlar bakımından son iki basamakta kalmış biz insanların yaşam boyu ortaya koymuş olduğu davranış ve tutumları gösterir.

İnanın hepimizin temelden  az ya da çok eksikligini hissettiğimiz şeyler vardır.Sevgi,saygı,yeme içme ,güvende hissetme vs gibi insanı hayat karşısında güçlü kılacak ve bizi zirveye yani her anlamda tamamlamış üst insan boyutuna taşımaya yetecek bu temel gereksinimlerden mahrum kalmış isek hem bizim hem de çevremizdekiler için yaşam bir savaş meydanına döner.

İnsan benliğiyle inatlaşıyor resmen " olacak ,olmalı başka yolu yok" dercesine bir mücadele içinde buluyor kendini farkında olmadan.Sorsak hepimizin vardır bir travması bu yönelimde.Tatmin olmamış bir benlik arayışı,bir kimlik arayışımız vardır.Puzzle'ın eksik parçalarını birleştirmek arzusu ömür boyu sürer.Kimimiz uyumlu bir süreç içide atlatabiliriz  belki bu durumu ama kimimiz de hırçınlaşırız hayata karşı.

Bu yüzden psikoloji bilimi insanın bulundugu yerdeki  durumunu anlamak için en alta yani çocukluga iner.Çünkü temel ihtiyaçların karşılandığı yer orasıdır.Aile ,anne ve baba ,yetistigimiz çevre bu ihtiyaçların ana merkezidir.Orayı côzebilirsek düğüm de çözülür.İnsan kendiyle yüzleşebilirse, geçmişi ve kendisiyle birlikte herkesi affedebilirse sorun büyük ölçüde ortadan kalkar  ve süreç kaldığı yerden devam eder.Geçmiş hesapları kapatmak yeni bir sayfa açabilmek için önemli çünkü.


İkili ilişkilerde de durum böyle.İnsan karşısındakine yaptığı fedakarlığın belli ölçüde karşılığını almadıysa_bu maddi ya da manevi olabilir_ o kişiyle olan hesabını kapatamaz ve onunla bunun karşılığını görene kadar mücadele eder bir iç savaş haline dönüşür.

Örneğin bir insan gercek manada tüm sevgisine ,iyi niyetine, sabrına, anlayışına ve özverisine rağmen aşağılandıysa, fiziksel ya da psikolojik şiddet gördüyse,maddi ve manevi  beklentileri karşılanmadıysa,değer görmediyse,takdir edilmediyse,sevgisine karşılık bulamadıysa,ilgi göremediyse, aldatıldıysa vs daha bir çok konuda kendine haksızlık edildiğini düşünüyorsa o ilişki artık bir savaş halini alır her iki taraf için.Biri sürekli savunmadadır diğeri ise saldırı halinde.

O yüzden insanların birbirlerini iyi tanıması,anlaması ve ihtiyaçlarına cevap verebilmesi önemlidir.Yoksa doldurulmamış boşluklar,beslenmemiş duygular ( sevgi, saygı, hoşgörü vs) insanı tam tersi duygulara iter:Nefret, intikam,öfke ve şiddet gibi..

Özünde iyi olan insan nasıl da bir canavara dönüşüyor bazen öyle değil mi? Sanki hayatla bir suçluyu aramak için iş birliği yapıyoruz.Bunu yaparken bizler de onlarca suç işliyoruz üstelik ve aslında hiçbir suçu olmayan insanların da canını yakıyoruz kendi canımız yandığı için.

Ahh maslow sen de iyi gözlemlemişsin insanoğlunu .Kim bilir belki de hatta muhtemelen kendinden çıktın yola insanı anlamak ve  bu sonuçlara ulaşmak için.Öyle ki insanın gelişim sürecini anlamak icin birden fazla çocuk yapan psikoloji bilimi öncüsü insanlar var.

Sonuç olarak belki de birçoğumuz  halen kendimizi gerceklestiremedik,ön yargısız,gerçekçi , yaratıcı, adil,içten ve ahlaki boyuta geçmedik.Halen bodrum katında bir yerde kürek kazıyoruz,gölgemizle savaşıp kazanan olmayı bekliyoruz ya da imkansıza zar attık mucize bekliyoruz.

Ahh hayat!!Hayat şartları da bizi daha yukarılara çıkmak konusunda zorluyor hep temel ihtiyaçlar seviyesinde kalıyoruz mecburen.:(

Ama eminim bir kısmımız da her şeye rağmen tüm süreçleri kesintisiz atlatmış,doyuma ulaşmış ,gerçek ihtiyacın kendini fark etmek , anlamak olduğunun idrakine varmış bir halde zirveyi kucaklıyordur.

Piramidin tepesine yerlesip,zirveye ortak olanlardan olmak dileğiyle..:)


Bahar Baydan..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

CÜMLE BİÇİMİNDEKİ DEYİMLER