AYNA OLMAK



Âyna

"Ayinedir bu âlem, her şey Hak ile kaim
Mir'at-ı Muhammed'den Allah görünür daim"

Aziz Mahmud Hüdai hazretleri  bu  sır dolu ve hikmetli sözü ile ne demek istemiş bizlere .Elbet bunu hakkıyla ve tam manası ile idrak edebilmem mümkün değil .Hep dediğim gibi yaşayan bilir hakikatini ama bizlere de bir ayna olmasını diliyorum naçizane.
Aynadır bu alem bizler için ,nasıl ki  her gün karşısına geçip baktığımız ayna eksiksiz bir şekilde bizi yansıtıyor ise işte,  kainat denen ayna da hakikatin yani hakkın bir yansımasıdır.
Şunu unutmayalım ki ''madde manaya yoldur '' denir ve biz şu alemde ne görüyor isek hepsi manada da mevcuttur.Hep bunu düşünürsek aslında birçok şeyi daha iyi anlayabiliriz.
Ne demiştik ayna bir yansımadır. Neyin ,hakikatin yani aslın yansımasıdır .Onda bir eğrilik yoktur biz eğri değilsek.Ne var ise bizde ayna da onu gösterecektir. Simdi biz kainata bir ayna nazarıyla bakarsak aslında gördüğümüz her şeyin aynadan değil bizden kaynaklı olduğunu da anlarız.Örneğin birinde bir kusur görüyor isek bu onun değil bizim kusurumuzdur.Bu da pek çoğumuzun isteyerek ya da istemeyerek yaptığı bir hatadır. Başkasını eleştirmek demek aslında kendimizi eleştirmektir. Çünkü insan kendinde olmayanı görmez. İnsan hiç bilmediği ya da sahip olmadığı bir şeyin ne olduğuna dair fikir yürütebilir mi ? Elbette hayır.Gözleri doğuştan görmeyen biri gökyüzünü tarif edebilir mi? Edemez ,çünkü onu hic görmemiş ve bilmemiştir.Demek ki insan bildiği şeyi tarif edebilir ancak.o halde biz karşımızdakini bizde olan ve bizim de çok iyi  bildiğimiz bir şey yüzünden eleştiririz  yani onda kendimizi görürüz.Şimdi kusur kimde ,eğrilik kimde? Hep başkasında mı ,haksiz olan eğri olan çirkin olan hep onlar mi?işte bunu çok iyi düşünmek lazım.O yüzden aynamızı elimize alıp sadece yüzümüze değil içimize de bakmalıyız ne var ne yok diye.
Ne demiş Ziya Paşa:
''Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.''
Yani kişinin ne dediği değil ne yaptığına bakarız  onu anlamak için, ama kişinin işi ne ise uğraşı da o olur.Bizim de işimiz ve uğraşımız başkaları değil kendimiz olmalıdır. Herkes kendinden mesuldür.Zaten hakikat yolunda olan için ne başkasının  sözü ne de yaptığı onu ilgilendirmez.onu yalnız kendisi ilgilendirir.İnsan özünü düzelttikçe her şeyin düzeleceğini de bilmelidir. Eğer iyi ya da kötü bir şey değiştiyse de bilelim ki değişen sadece biziz.
Biliyoruz ki Allah tüm kusurlardan münezzehtir, bu sebeple kainat aynasından bakanlar için kusur diye bir şey yoktur varsa da kendinden olduğunu bilir.
Oradan bakmak da terbiye ile olur edep ile olur gönül ile olur..Bu terbiyeyi de insana Allah'ın vekilleri öğretir. Tabii ki  evvela Efendimiz ( s.a.v), Allah' ın vekili peygamberler, ondan sonra gelen  halifeleri ve hak dostlarıdır.Onların eteğine tutunmak ve bu terbiyeyi almak gerekir.Nasıl ki insana dünyada ilim öğrenmek için  bir öğretmen gerek ise manada da bir öğretmene bir kılavuza bir dosta ihtiyaç vardır.Onlar gönül gözünden bakarlar aleme ve o gözden bakanda kusur olmaz.Zaten onlar kusur da aramaz ,ne ararsa da kendinde arar.
Allah'ın" sen olmasaydın alemleri yaratmazdım "dediği peygamber efendimiz hakkın yeryüzündeki tecellisidir ve  kainat onun nurundan yaratılmıştır . Demek ki bizim için  de en büyük dost en iyi kılavuz kendisidir.Kainata o nazarla bakmak ,onun hali ile hallenmek ise hem farz hem de mutlaktır.

''Sen doğru ol da! Varsın sanan eğri sansın.. Lakin sakın unutma ki, sen kendini bildiğin sürece doğru insansın''demiş Yunus Emre.

Öyleyse biz doğru olalım da varsın herkes eğri bilsin.Kalbimizi her daim temiz tutalım gönül aynamızı parlatalım ki hak görünsün.

YAZAN:Bahar Baydan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler