Kuantum Fiziği : Çift Yarık Deneyi

 




Kuantum fizik bilim insanlarının yaptığı çok bilinen bir deney var, çift yarık deneyi. Bu deney, ışık enerjisinin ortamda gözlemci olduğunda ve olmadığında farklı davranış gösteriyor olduğunu kanıtlıyor. Yani ortamda gözlemci olduğunda ışık enerjisi parçacık şeklinde yayılıyor, gözlemci olmadığında dalgalar halinde yayılıyor. Bu deney , gözlemci olan bilinçli varlığın enerji olan ışığın davranışları üzerinde bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. yani bilinçli varlık enerjinin davranışına yön veriyor.

Bilinci ise şöyle tanımlayabiliriz, bilinç bir el fenerinden yayılan ışık, ve o ışık ile görülen ise farkındalık. Dolayısıyla bilinç ne kadar yüksekse ışık o kadar güçlü ve o ışık altında görülen ise o kadar net ve gerçek.

Bireysel olarak baktığımızda bilinci ve farkındalığı düşük kişinin enerjileri negatif eğilimde oluyor, öfkeli, kıskanç, korkularla dolu vs.  Farkındalığın yükselmesi  bedendeki enerjilerin negatif eğilimini pozitife çeviriyor, yani öfke, korku, kıskançlık gibi negatif enerjiler şefkat, cesaret, takdir gibi pozitif enerjilere dönüşüyor.

Doğal afetler ise kolektif alanda oluyor. Deprem, yer altında biriken enerjinin belirli bir gerilime ulaşıp yüzeye büyük bir patlama halinde çıkması, aynen öfke gibi. Fırtına, hafif hafif eserek mutluluk veren rüzgarın yüksek bir enerji ile esip herşeyi yerle bir etmesi. Bunlar kolektif enerjiler.

Diğer yandan bireysel bilinçler kolektif bilinci oluşturuyor. Yani bir kişinin bilinci dediğimiz bireysel bilinç var, bir de bir toplum bilinci dediğimi kolektif bilinç var. Bunun gibi, ulusal,dinsel,  küresel bilinç mevcut.

Bireyin bilinci nasıl bedeninde enerjilere yön veriyorsa, kolektif bilinç de kolektif enerjilere yön veriyor. Bu basit bir mantık.

Bilinci düşük ve farkındalığı az olan kişilerin oluşturduğu kolektif bilinç de düşük oluyor ve kolektif enerjinin negatif yönde hareket etmesine neden oluyor. Bu negatif kolektif enerjiler de deprem, fırtına, çığ, yangınlar gibi yıkıma neden oluyor.

Bireysel bilinçlerin yükselmesi kolektif bilincin yükselmesini sağlıyor. Böylece yükselen kolektif bilinç negatif yönde hareket eden enerjilerin yönünü pozitife çeviriyor.


Bu gerçek şunu da ortaya koyuyor ki,;  insan bu gezegende ve hatta evrende olan her şeyden kendi bilinci nedeniyle otomatikman sorumludur. BU sorumluluktan hiç bir bilinçli varlık kaçamaz. Bilinç varsa otomatikman sorumluluk var, ve olan tüm depremler, tsunamiler, yangınlar, çığlar vs tüm doğal afetlerin nedeni insanın kendisi. Yani biziz...

Diğer canlı varlıklara zarar vermek, bitki- hayvan- insan bedenindeki bilinçli varlıkları katletmek bilincin çok büyük düşüşüne neden olmaktadır. Yani orada deprem oluyorsa bunun sorumlusu tüm insanlık. En başta da insanların sorumsuzca diğer canlıları katletmesi.

Yaşam ektiğini biçmekten ibarettir. İnsan dışarıya ne verirse onu alır. Düşük bilinç, farkındalıksız insanlık dışarıya sadece negatif ve yıkım veriyor ve bunun karşılığını yıkım olarak alıyor. O yüzden biz bu doğal afetleri durdurmak istiyorsak, bireyin bilincini ve farkıdanlığını yükseltmek için çalışmalıyız. Ve bunun için insan değişmeli...

Alıntı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE ARARSAN KENDİNDE ARA!

Divan Edebiyatı: Berceste Beyitler